14-20 Mart Beyin Farkındalık Haftası

14-20 Mart Beyin Farkındalık Haftası süresince biz inme araştırmalarının önemine odaklanıyoruz.

Her gün Avrupa'daki yeni ve heyecan verici inme araştırmalarına ilişkin bazı bilgileri paylaşacağız.

Bugün odak noktamız TENSION.

İnme tedavisi seçeneklerinin genişletilmesi

SAFE, inme hastaları için tedavi seçeneklerini genişletmeye yardımcı olacağını düşündüğü için 2018 yılında AB tarafından finanse edilen TENSION inme araştırma projesine katıldı.

Burada Danimarka'dan Profesör Claus Simonsen bize projeyle ilgili vizyonunu anlatıyor [YouTube kanal videosuna bağlantı]

Ve bugün, projenin baş araştırmacılarından Almanya'dan Dr Silke Hopf-Jensen'e bu değerli inme araştırma projesinin nasıl ilerlediğini soruyoruz.

Dr. Hopf-Jensen - araştırma ne hakkında?

İnme hala küresel çapta önde gelen ölüm ve engellilik nedenlerinden biridir. Çoğu inme bir kan pıhtısı beyni besleyen bir arteri bloke ettiğinde meydana gelir. Buna iskemik inme denir. Pıhtı ne kadar uzun süre kalırsa, beyne o kadar az kan ve oksijen ulaşır, bu da beyin hasarına ve inme sonrası engelliliğe neden olur.

İskemik inme için en yaygın ve standart tedavi şekli trombolizdir. Burada inme sonrası ilk 4.5 saat içinde rekombinant doku plazminojen aktivatörü adı verilen ilaç verilir,  ilaç pıhtıyı çözer ve beyne kan akışı sağlar.

2015 yılından bu yana bazı inme hastaları için mekanik trombektomi adı verilen bir tedavi uygulanmaktadır. Bu tedavi, pıhtıyı çekmek veya emmek için bir kateterden sokulan özel olarak tasarlanmış bir pıhtı çıkarma cihazının kullanılmasıdır. Pıhtı çıkarıldıktan sonra, kan beynin arterlerinde tekrar serbestçe hareket eder ve böylece beyinde oluşan hasar ve inme sonrası engellilik daha da azalır.

Mekanik trombektomi şu anda yalnızca sınırlı sayıda kişiye inmeden sonraki ilk altı saat içinde ve istisnai durumlarda 12 saate kadar uygulanabilmektedir ve çok fazla beyin hasarı varsa yapılamaz. Ağır inme geçirmiş birçok kişi bu tedaviye erişemez çünkü şu anda bu hasta grubunda kullanmanın güvenli olduğunu gösteren hiçbir araştırma kanıtı yoktur.

Avrupa çapındaki üniversitelerin işbirliğini ve inme geçirmiş birçok kişinin katılımını içeren AB tarafından finanse edilen TENSION çalışmamız, mekanik trombektominin daha fazla iskemik inmeli hastada güvenle kullanılıp kullanılamayacağını keşfetmeyi amaçlıyor.

Dr Hopf-Jensen - şu ana kadar ne gibi sonuçlar elde ettiniz?

Projemiz 2018'de başladı ve Avrupa genelinde 40'a yakın merkezde yapılan çalışmaya yaklaşık 200 inmeli hasta katıldı.

Erken sonuçlarımız, ağır inme geçirmiş ve yoğun beyin hasarı olan bazı hastaların mekanik trombektomiden fayda görebileceğini göstermektedir.

Biz bu hastaların bazılarında pıhtı çıkarıldığında kanın arterlere geri ulaştığını gösterdik. Ayrıca, bu hastalarda trombektomi sonrası inmenin neden olduğu hasarların daha düşük olduğunu gördük.  

Çalışmamız, pıhtının beyindeki lokasyonunun mekanik trombektomi sonrası iyileşmeyi etkileyebileceğini göstermektedir. Örneğin, inme, kol/bacaklardaki hareketi veya konuşmayı kontrol eden bölgelerin içinde meydana gelirse, bu hastaların trombektomi sonrası tam iyileşme şansı olabilir.

Dr. Hopf-Jensen, kulağa çok heyecan verici geliyor, bu araştırma inme hastaları için ne anlama geliyor?

Ağır iskemik inme ve buna bağlı uzun süreli inme hasarı olan hastalar için acilen daha fazla tedavi seçeneği geliştirmemiz gerekiyor.

Sonuçlarımız, ağır/majör iskemik inme geçirmiş bazı inme hastalarında mekanik trombektominin güvenle kullanılabileceğine dair ilk belirtileri göstermektedir.

Umuyorum ki, bu araştırma sayesinde, Avrupa'daki inme hastaları ve araştırmacılardan gelen verilerle, her hasta için daha da bireysel bir tedavi sunabilir ve Avrupa genelinde bu etkili tedaviye erişimi artırabiliriz.

Ayrıca Dr Hopf-Jensen'in Tension projesi hakkında konuşmasını da dinleyebilirsiniz; youtu.be/4HZ6qmwvrtg

Bu çalışma 2023'e kadar devam edecektir. Çalışma hakkında daha fazla bilgi için TENSION web sitesine bakın: https://www.tension-study.eu/

TENSION, 754640 sayılı hibe sözleşmesi kapsamında Avrupa Birliği'nin Horizon 2020 araştırma ve yenilik programından fon almıştır.